SUNUM ÖZETİ


Tür: Tartışmalı Poster Yazarlar: Rıza RIZALAR, H.Suat AYYILDIZ, Ender ARITÃœRK, B.Dilek Demirel, Ferit BERNAY

İki Seanslı Primer Proksimal Hipospadias Onarımında Uygulanan Prepisyum İç Yüzünün Pediküllü Flep Olarak Glans Orta Hat İçerisine Yerleştirilmesi Yönteminin Ön Sonuçları Preliminary Results Of Placing The Inner Surface Of Prepicium As A Pedinculated Flap Into The Midline Of The Glans In Two Staged Primary Proximal Hypospadias Repair
Ondokuz Mayıs Ün. Tıp Fak. Çocuk Cerrahisi AD, Çocuk Ürolojisi BD. Ondokuz Mayis Univ., Med. Fac., Department of Pediatric Surgery - Pediatric Urology Division

Amaç: Primer proksimal hipospadias olgularına uygulanan cerrahi yaklaşımı halen tartışmalıdır. Literatürde, tek ya da iki seanslı yöntemlerin avantaj ve dezavantajlarını bildiren birçok çalışma mevcuttur. Çalışmamızda iki seanslı proksimal hipospadias onarımı uyguladığımız olgularda uyguladığımız bir yaklaşım farklılığını sunuyoruz. Uygulamamızda, birinci seansta glansta yeterli genişlikte üretral oluk bulunmayan olgularda, prepisyum iç yüzünün pediküllü flep olarak glans orta hat içerisine yerleştirilmesi yaklaşımının ön sonuçlarımızı değerlendirdik. 

Hasta ve Yöntem: Ocak 2005 – Ocak 2009 tarihleri arasında kliniğimizde 23 hastaya  2 seanslı primer proksimal hipospadias onarımı yapıldı.  Bunlardan 12 sinde, ilk seansta kordi düzeltilmesi sırasında prepisyum cilt fleplerinin kullanılmasına ek olarak, glansta yeterli genişlikte üretral oluk olmadığı için, her iki taraftan getirilen prepisyumun iç yüzünün üçgen şeklindeki pediküllü flepleri, iki glans kanadı arasında orta hat insizyonuyla hazırlanan ve derinleştirilen alana getirildi. Flepler, 7/0 polidioxanone dikişler ile glans ucundan başlayarak yanlarda kanat iç yüzlerine ve orta hatta da birbirlerine tespit edildi. Böylece yeni bir üretral taban oluşturuldu. İkinci seansta, ilk seansta hazırlanan fleplerin bir 8 F foley sonda etrafında tubularizasyonu sağlandı. Getirilen fleplerin tubularizasyonu dışında kalan doku ile de-epitelize edilerek anastomoz hattının üzerinde destek dokusu oluşturuldu. Hastalar 8-11 gün arasında foley drenajında bırakıldı ve bu süre sonunda foley sondaları çekilerek işemeleri görüldükten sonra taburcu edildi.

Bulgular: Hastaların yaş ortalaması 33 ay (  6 ay – 10 yıl) idi. Tüm olguların 8’inde (% 67) intersex saptandı. İlk ve ikinci seans ameliyatlar arasında geçen ortalama süre 7,3 ay (6-12 ay) idi. Hastaların ortalama takip süresi 2,6 yıldır ( 14 ay – 4,5 yıl). Olguların bir tanesinde üretral fistül saptandı ve fistül tamiri sonrası tedavisi tamamlandı. Bu olgu dışında başka bir komplikasyon saptanmadı.

Sonuç: Primer proksimal hipospadias olgularında, glans penis seviyesinde üretral oluk yeni oluşturulacak üretra tubülarizasyonu için yetersiz kalabilmektedir. Buna yönelik olarak, sınırlı sayıda hastada uyguladığımız, prepusiyum iç yüzünün pediküllü flep olarak glans orta hat içerisine yerleştirilmesi yönteminin iki seanslı proksimal hipospadias onarımlarında uygulanabilecek bir yaklaşım olabileceğini düşünmekteyiz.

Anahtar Kelimeler : Proksimal Hypospadias, Flep

Aim: The surgical approach of primary proximal hypospadias repair is still debatable. There are many studies about the advantages and disadvantages of single or two staged repairs in literature. We want to discuss a different surgical approach in two staged proximal hypospadias repair. We evaluated the method of placing the inner surface of prepicium as a pedinculated flap into the middle of the glans in cases that were seen to have inadequate urethral groove in glans in the first stage.

Patients and Method: Between January 2005-January 2009, 23 patients with proximal hypospadias were operated by two staged repair. At the first stage in 12 of the patients, during the chordee release in addition to the use of prepicial skin flaps, due to inadequate urethral groove the pedinculated triangular inner prepicial flaps implanted to the place in between two glans wings prepared and deepened by a medial incision. Flaps were fixed by 7/0 polydioxanone sutures to the inner sides of the wings laterally and to each other at the midline starting from the tip of the glans. In the second stage the flaps prepared at the first stage were tubularised by an 8 F foley catheter. The flap tissue except the tubularized part was deepithelized and a support was prepared for the anastamosis. The urinary drainage was provided by foley catheter for 8-11 days and the patients were discharged after foley catheters were taken off and proper urination were seen.

Results: The mean age of the patients was 33 months (6 months-10 years). Intersex was determined in 8 of the patients (%67). The mean time between the first and second stage of the operation was 7.3 months (6-12 months). The mean follow up was 2.6 years (14 months-4.5 years). There was no other complication determined except an urethral fistulae in one of the patients and it was repaired.

Conclusion: In primary proximal hypospadias, urethral groove at the glans penis level might be inadequate for the neourethra tubularization. For these limited number of cases the method of placing the inner surface of prepicium as a pedinculated flap into the middle of the glans is thought to be a suitable approach for two staged proximal hypospadias repair.