SUNUM ÖZETİ


Tür: Tartışmalı Poster Yazarlar: H Murat MutuÅŸ(1), Müzeyyen Sert(1), ÇiÄŸdem Ulukaya DurakbaÅŸa(1), Meltem ÇaÄŸlar(1), Mevlit Korkmaz(1), Cengiz Candan (2), Ahmet BaÅŸ(1), Mehmet Ali Özen(1), Ali Ä°hsan Anadolulu(1), Åž. Sultan Albayrak(1), Hamit Okur(1)

ÜRODİNAMİK BASINÇ AKIM ÇALIŞMALARINDA MESANE KAÇ KEZ DOLDURULMALIDIR? MAKSİMAL SİSTOMETRİK KAPASİTE, DETRÜSÖR KASILMALARI, KOMPLİYANS VE MAKSİMAL DETRÜSÖR BASINÇLARININ NÖROJEN VE NONNÖROJEN MESANELİ OLGULARDA KARŞILAŞTIRILMASI HOW MANY TIMES SHOULD THE BLADDER BE FILLED IN URODYNAMIC PRESSURE FLOW STUDIES? COMPARISON OF MAXIMAL CYSTOMETRIC CAPACITIES, DETRUSOR CONTRACTIONS, COMPLIANCE, AND MAXIMAL DETRUSOR PRESSURES IN NEUROGENIC AND NONNEUROGENIC BLADDERS
(1)SB İstanbul Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği (2)SB İstanbul Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Nefrolojisi Kliniği (1)MOH, Istanbul Göztepe Training and Research Hospital, Pediatric Surgery Department (2)MOH, Istanbul Göztepe Training and Research Hospital, Pediatric Nephrology Department

Amaç

Standart bir ürodinamik çalışmada (ÜDÇ) mesanenin en az iki kere doldurulması önerilmektedir. Bu çalışmada nörojen mesane (NM) ve disfonksiyonel işeme (DFİ) tanılı çocuklarda  dolum sayısının ürodinamik parametreler üzerindeki etkileri araştırıldı.

Gereç ve Yöntem

Olgulara İnternational Children’s Continence Society (ICCS) in önerdiği yöntem, tanım ve birimlere uyarak 6 F kateter ile  25-36 o C de serum fizyolojik 10 ml/dk hızla infüze edilerek ÜDÇ yapıldı. Bir yıllık süreç içerisinde çalışma yapılan NM ve DFİ tanılı olguların iki ardışık dolumda elde edilen ürodinamik verileri kaydedilerek, birlikte ve ayrı 2 grup olarak analiz edildi. Karşılaştırılan değişken parametreler birinci ve ikinci dolumdaki maksimal sistometrik kapasiteler (MSK1 ve MSK2), kompliyans (K1 ve K2), azalan veya artan aşırı aktif detrüsör kasılmalar (AADK1 ve AADK2) ve maksimum detrüsör basınçları (MDB1  ve MDB2) idi. Ayrıca temiz aralıklı kateterizasyon (TAK) yapan olgular kaydedildi.

Sonuçlar

Çalışmaya 4 ay ile 18 yaş arasında (ortalama 7,94 yıl) 93 (% 63,3) ü kız ve 54 (%36.7) ü erkek olmak üzere 60 (%40,8) NM li, ve 87 (%59,2) DFİ li toplam 147 olgu dahil edildi. Birinci ve ikinci dolumların sonuçları karşılaştırıldığında hem NM grubunda, hem de DFİ grubunda MSK 1 ve MSK2 ile K1 ve K2 arasındaki artış, ve ayrıca  AADK1 ve AADK2 arasındaki azalma istatistiksel olarak anlamlı idi (p<0.05). Maksimum detrüsör basınçlar (MDB1 ve MDB2)  arasındaki değişimde ise her iki grupta da istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0.05). Her iki grup birleştirilerek yapılan istatistikler de ayrı ayrı gruplarda yapılan istatistikler ile aynı sonuçları üretti.

Tartışma

Alt üriner sistem disfonksiyonlu çocuklarda ÜDÇ yapmak hem hasta, hem de yapan için zorlayıcı olmasına rağmen, elde edilen sağlıklı veriler olgunun tedavi sürecini etkileyecek öneme sahiptir. Yapılan çalışma sonucunda altta yatan patolojinin nörojen veya nonnörojen kaynaklı olmasından bağımsız olarak ürodinamik yorum yapmak için kullanılan maksimal sistometrik kapasite, kompliyans ve aşırı aktif detrüsör kasılma gibi parametrelerin ikinci dolumda olumlu yönde değişebileceği görülmüştür. Sonuç olarak, ürodinamik çalışmada ilk dolumda sonuçların normal çıkmadığı durumlarda en az bir kez daha dolum yapılarak çalışma yapılması uygun bulunmuştur.

AIM:

In a standard urodynamic study (UDS), it is recommended to perform at least two bladder fillings. In this study, we evaluated the impact of filling numbers on urodynamic parameters in children with neurogenic bladder (NB) and dysfunctional voiding (DFV).

Material and methods:

In this study we used the urodynamic testing methods, definitons and units recommended by the International Children’s Continence Society (ICCS). Warmed isotonic solutions between 25 and 36 o C  were infused with a 6 f catheter at 10ml/min rate for bladder filling. The urodynamic data of two consequent fillings in NB and DFV cases were recorded during one year period, and the values were  analyzed as collectively and as two separate groups. Compared variable parameters were maximal cystometric capacities (MCC1 and MCC2), compliance (C1 and C2), increased or decreased overactive detrusor contractions (ODC1 and ODC2), and maximum detrusor pressures (MDP1 and MDP2) of the first and second fillings. Patients who performed clean intermittent catheterization (CIC) were also recorded.

Results:

There were 147 patients, 54 male (36.7%), and 93 females (63.3 %), aged between 4 months and 18 years (mean 7.94 years) enrolled in the study. There were 60 (40.8 %) NB and 87 (59.2%) DFV cases.  When the first and second filling values were compared, the increase between MCC1 and MCC2 values as well as C1 and C2 values were statistically significant in both NB and DFV groups (p<0.05). The decrease between ODC1 and ODC2 values was also statistically significant (p<0.05).  There was no statistically significant difference in the values of MDP1 and MDP2 in both groups (p>0.05).  The statistical analysis yielded similar results when the two groups evaluated collectively.

Discussion:

Although performing UDS in children with lower urinary tract dysfunction is distressing for both the patient and the professional, a healthy data obtained from the study has an important role in treatment planning. In this study, it has been found that the parameters like MCC, C, and ODC which are used for commenting UDS may positively change in second bladder fillings independently from  the underlying bladder pathology, whether neurogenic in origin or not.  In conclusion, it is found to be appropriate to perform at least two consequent studies, especially in cases with pathologic first bladder filling findings.