SUNUM ÖZETİ


Tür: Tartışmalı Poster Yazarlar: Tahsin OÄŸuz Acartürk, Murat Alkan, Recep Tuncer, ErbuÄŸ Keskin, Ãœnal Zorludemir

Mesane Ekstrofisine Bağlı Karın Ön Duvarı Defektinin ‘’Anterolateral Uyluk Deri-Vastus Lateralis Kas-Fasya Lata’’ Birleşik Flebi ile Onarımı The repair of abdominal wall defect related to bladder exstrophy with the ” Anterolateral Thight Skin- Vastus Lateralis Muscle- Fascia Lata combined flap.
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, Adana Cukurova University Faculty of Medicine, Department of Plastic and Reconstructive Surgery, Department of Pediatric Surgery, Adana

Giriş: Mesane ekstrofisi nadir görülen ve tedavisi zor bir hastalıktır.  Mesane ön duvarının açık olmasına, karın ön duvarındaki açıklık da eşlik eder ve birincil kapamalar çoğunlukla açılma ile sonuçlanır.  Dokuların daha iyi kapanması için yapılan osteotomilerin hem morbiditesi yüksektir, hem de yatış süresini uzatır.  Literatürde kısıtlı sayıda flep denenmiştir.  Bu çalışmamızda ’’Anterolateral Uyluk Deri-Vastus Lateralis Kas-Fasya Lata’’ birleşik flebini literatürde ilk kez ekstrofisi ve karın ön duvarında defeketi olan iki olguda uyguladık.

Olgu Sunumları: :  6x4 cm’lik defekti olan 4 yaşında kız ve 6x8 cm’lik defekti olan 5 yaşında ekstrofili hastanının mesane ön duvarı çocuk cerrahisi tarafından onarıldı.  Kaldırılacak flebin deri adası ve fasya lata anteriyor superiyor iliak çıkıntı ile patellanın üst yan kısmının orta hattına gelecek şekilde karındaki açıklığın boyutlarında perforatörler el dopleri ile belirlenerek tasarlandı.  Lateral femoral sirkumfleks arterin inen dalı üzerinden alterolateral uyluk derisi, faysa lata ve perforatörü kapsayacak şekilde ve deri adasının yarı büyüklüğünde vastus lateralis kası ile kaldırıldı.  Flep pedikülü rektus femoris ve sartorius kasının altından geçirilerek karın ön duvarına inguinal ligamanın üzerinde yapılan cilt kesi ile aktarıldı.  Vastus lateralis kası mesane onarımının tam üstüne gelecek şekilde konumlandı.  Fasya lata karın fasyasına kalıcı dikişlerle dikildi ve cilt adası açıklığı kapatacak şekilde yerleştirildi.  Verici alan birincil olarak kapatıldı.  Erken ve geç dönemde sorun görülmedi.  6 aylık izlemde karın ön duvarında ayrışma, güçsüzlük, fıtık oluşumu veya mesane fistülü görülmedi.

Sonuç: Ekstrofiye bağlı oluşan karın ön duvar açıklıklarının kapatılmasında etkili ve eski tedavilere göre pek çok üstünlüğü olan yeni bir yöntem sunmaktayız.  Üstünlükleri 1) Vastus laterlis kası mesane onarım hattına gelerek kanlanmayı arttırarak iyileşmeyi hızlandırır ve fistül oranını düşürür, 2) Fasya lata karın faysa bütünlüğünü ve gücünün devamlılığını sağlar ve fıtığı azaltır, 3) Yağ-deri flebi ise ciltin gerginlik olmadan kapanmasını sağlar.

Bladder extrophy is a rare congenital defect, the surgical correction is rather difficult. The defect of the bladder is accompanied by the defect of the anterior abdominal wall. Attemps of primary closure are generally unsuccessful. Osteotomies can make the closure easier but they have the risk of high morbiditiy and extended hospital stay. Limited number of flaps were used in the litterature.

This is the first use of  combined Anterolateral thight skin-vastus lateralis muscle-fascia Lata’’ flap in the literature for the repair of bladder exstrophy and abdominal wall defect in two children..

Cases: The bladder anterior walls of 4 year old girl with a 6x4 cm defect and a 5 year girl with a 6x8 cm defect were repaired by the pediatric surgeons.. The skin island and the fascia lata big enough to cover the abdominal wall defect was designed at the midway from the antero superior iliac crest and the supero-lateral aspect of the patella. The perforating arteries were determined by the hand Doppler.

The anterolateral thight skin, fascia lata and vastus lateralis muscle flap including the perforating artery  is outlined on the  descending branch of lateral femoral circumflex artery.

The flap pedicule was passed behind the rectus femoris and sartorius muscle and was tranferred to the abdominal wall by an incision over the inguinal ligament.

The vastus lateralis muscle was positioned onthe closed bladder. The fascia lata was sutured to the abdominal fascia with non absorbable stiches. The defect was closed by the skin island.

The doonor site was closed primarly. There were no early and late complications. No evisceration, weakness, herniation or bladder fistula were encountred during the 6 months follow up period.

Conclusion: The presented methode has better results compared to the previously reported treatment modalities.

The advantages 1) The good blood suply of the vastus lateralis muscle accelerate the healing procedure while diminishing the bladder fistula risk. 2)The united fascia lata and abdominal fascia makes the abdominal wall stronger and reduces the hernia risk.. 3) The fat and skin flap provides a good closure without tension