SUNUM ÖZETİ


Tür: Sözlü Sunum Yazarlar: Dinçer AVLAN (1), Gökhan GÃœNDOÄžDU (1), Ali DELÄ°BAÅž (2), Ali NAYCI (1)

Alt üriner sistem fonksiyon bozukluğu olan çocuklarda; vezikoüreteral reflü sıklığı ve böbrek hasarı, idrar yolu enfeksiyonu ilişkisi Vesicoureteral reflux insidence, renal scarring and urinary tract infection correlation in children with lower urinary tract dysfunction
(1) Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi AD (2) Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi BD (1) Mersin University Medical Faculty, Dept of Pediatric Surgery (2) Mersin University Medical Faculty, Pediatric Nephrology Unit

Önbilgi ve Amaç: Vezikoüreteral reflü (VUR) hastalarının bir bölümünde alt üriner sistem fonksiyon bozukluklarının (AÜSFB) rolü bilinmektedir. Kliniğe eşlik eden idrar yolu enfeksiyonu (İYE) bazen tabloyu daha da karıştırmakta ve kalıcı böbrek hasarı görülme sıklığı artmaktadır. Bu çalışmada AÜSFB nedeniyle takip ve tedavisi yapılmakta olan hastalardaki VUR sıklığı ile böbrek hasarı gelişme ve idrar yolu enfeksiyonu arasındaki ilişki araştırılmıştır.

Hastalar ve Yöntem: 2003-2010 yılları arasında polikliniğimize başvuran ve AÜSFB tanısı ile takip ve tedavisi yapılan hastalara ait demografik, klinik, laboratuar çalışmaları ve ürodinamik çalışma sonuçları kayıt edildi. AÜSFB ait patolojilerin tanımlanması International Children’s Continence Society (ICCS) nin önerilerine göre yapıldı. GI ve GII VUR ler düşük, GIII, GIV ve GV VUR ler yüksek dereceli olarak kabul edildi.

Bulgular:Toplam 96 hastanın 25’i erkek (%26) ve 71’i (%74) kızdı ve ortalama yaş 7,9 yıl (4- 17 yıl) olarak tespit edildi. Hastaların 37’sinde VUR saptanırken (%38,5), 59 hastada VUR yoktu (%61,5). VUR olan hastaların 28 (%75,6)i tek taraflı, 9 (%24,4) u çift taraflıydı. 20 hastada (%54,1) düşük dereceli ve 17 hastada (%45,9) yüksek dereceli VUR bulundu. Ürodinamik çalışma ile AÜSFB olan hastaların 70 inde (%72.9) aşırı aktif mesane, 8 inde (%8,3) disfonksiyonel işeme ve 18 inde (% 18.7) aşırı aktif mesanenin eşlik ettiği disfonksiyonel işeme saptandı. DMSA yapılan toplam 64 hastanın 25 (%39) inde renal kortikal hasar vardı. Renal hasar olan hastalardan 6’sı (%30) düşük dereceli reflüye sahip iken, yüksek dereceli reflüsü olan hastaların 13’ünde (%76,5) renal hasar vardı.(p<0.01). İYE olan 45 hastanın (%46,8) 31 i (%83,7)  VUR grubunda, 24 ü (%38,9) reflü olmayan grupta idi (p<0.01). Disfonksionel işeme ve aşırı aktif mesanenin eşlik ettiği disfonksiyonel işemesi olan 26 hastalanın tümünde İYE vardı ve bu hastların 17 sinde (%68) yüksek dereceli VUR vardı. VUR grubunda İYE olan diğer 14 hastada (%45) ise düşük dereceli VUR eşlik ediyordu.

Sonuç:AÜSFB ile VUR ortaya çıkışı arasında mutlak bir ilişki vardır ve tek taraflı reflü daha sıktır. Disfonksiyonel işeme ve aşırı aktif mesenenin eşlik ettiği disfonksiyonel işeme İYE ve yüksek dereceli reflü ve renal parankimal hasar açısından en riskli grupları oluştrmaktadır.

Background and aim: The role of lower urinary tract dysfunction(LUTD) is known subject in patients with vesicoureteral reflux(VUR). Concomitant urinary tract infection(UTI) complicates the progress and pertinent renal scarring increases. This study focuses on correlation of renal scarring, urinary tract infection and VUR incidence in LUTD diagnosed patients.

Patients and Methods: Between 2003 and 2010 years, demographic, clinic, laboratory and urodynamic study reports of children with LUTD diagnosis were collected. LUTD classifications were based on ICCS (international children’s continence society) definitions. Grade I, II low, Grade III, IV,V VUR was decided high grade reflux.

Results: Total 96 patients; 25 (26 %) male, 71 (74 %) female and mean age was 7.9 years (4-17). VUR was detected in 37 (38.5 %) and 59 (61.5 %) patients has no VUR. 28 (75.6 %) patients have unilateral, 9 (24.4 %) have bilaterally VUR. 20(54.1 %) patients have low grade, 17(45.9 %) patients have high grade VUR. In urodynamic study of LUTD patients; 70 (72.9 %) patients have overactive bladder, 8 (8.3 %) have dysfunctional voiding and 18 (18.7 %) have dysfunctional voiding with overactive bladder findings. Renal cortical scar was detected in 25 (39 %) of 64 DMSA performed patients (p<0.01). In 45 (46.8 %) patients with UTI; 31 (83.7 %) were in VUR and 24 (38.9 %) were in non VUR group (p<0.01). UTI was found in 26 patients with dysfunctional voiding and overactive bladder or dysfunctional voiding groups and in 17 (68 %) of these patients have high grade of VUR. 14 (45 %) patients with UTI in VUR group had low grade of reflux.

Conclusion: VUR occurrence has close correlation with LUTD and unilateral reflux is more common. Dysfunctional voiding and dysfunctional voiding with overactive bladder are the most risky groups of high grade reflux and renal parenchyma scar.