SUNUM ÖZETİ


Tür: Tartışmalı Poster Yazarlar: Mehmet UYSAL[1], Mustafa KÜÇÜKAYDIN[1],Kemal DENÄ°Z[2]

ÇOCUKLUK ÇAĞI PRİMER MEGAÜRETERLERİNDE, ÜRETEROVEZİKAL BİLEŞKEDEKİ HİSTOPATOLOJİK DEĞİŞİKLİKLERİN KLİNİK GİDİŞ İLE İLİŞKİSİ THE RELATIONSHIP BETWEEN THE HISTOPATHOLOGIC CHANGES IN THE URETEROVESICAL JUNCTION WITH CLINICAL COURSE IN THE CHILDHOOD PRIMARY MEGAURETER
[1]Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı , [2]Patoloji Anabilim Dalı [1]Department of Pediatric Surgery, Erciyes University, School of Medicine, [2]Department of Pathology

Giriş ve amaç: Bu çalışma, primer megaüreter (PMGÜ) etyopatogenezini anlama ve klinik gidişi tahmin etme amacıyla yapılmıştır.

 Hastalar ve Yöntem: Haziran 1999-Mayıs 2009 tarihleri arasında PMGÜ sebebiyle ameliyat edilen, ortalama yaşları 8.7 ay (2 ay-11 yaş) olan 22 hasta (11 erkek, 11 kız) çalışmaya alındı. Hastalar ameliyat yaşına göre üç gruba ayrıldı: Grup I (0-3 ay), grup II (4-24 ay), grup III (>24 ay). Masson-trikrom, Hematoksilen-Eozin ve immunohistokimyasal yöntemlerle boyanan kesitlerde ışık mikroskobunda rastgele seçilen 10 alanda histopatolojik açıdan inceleme yapıldı ve gruplar birbirleriyle karşılaştırıldı. Hasta grupları ameliyat öncesi ve sonrası, renal pelvis ön-arka (RPÇ) ve üreter çapı, parankim kalınlığı, bölünmüş böbrek fonksiyonlarındaki değişiklikler açısından karşılaştırıldı.

 Bulgular: Gruplar arasında; inflamatuar hücre yoğunluğunda anlamlı fark görülmezken, kollajen miktarı hasta gruplarında belirgin olarak artmıştı. Sinir pleksus sayı ortalamalarının, en yüksek bulunduğu grup II ile diğer gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. Grup II’de tüm hastalar RPÇ, üreter çapı değişiklikleri açısından belirgin düzelme saptandı. Parankim kalınlığı ve bölünmüş böbrek fonksiyon değerlerinde ameliyat sonrası değişiklikler grup III’de daha iyi görünmekteyse de, gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark görülmedi. Sinir pleksusu sayısı ile parankim kalınlığında artış ve RPÇ, üreter çapında azalma arasında pozitif, bölünmüş böbrek fonksiyonlarında değişim açısından ters yönde, istatistiksel anlamlı bulunmayan zayıf bir ilişki saptandı.

 Sonuç: PMGÜ olgularında; erken dönemdeki ameliyatın klinik gidişte olumlu etkisi gözlenmemiş, renal parankim hasarını önlemede etkili olmadığı kanaatine varılmıştır.

Background and Aim: It was aimed to understand etiopathogenesis and to guess clinical course of  the primary megaureter (PMGU).

Patients and Method: Twenty-two patients (11 male,11 female), mean age 8.7 months (2 months-11 years) old, who underwent ureterovesical junction (UVJ) obstruction between June 1999-May 2009, were separated into three groups according to the operation age: Group I (0-9 months), group II (9-24 months), group III (>24 months). Ten randomly-selected areas from Masson’s trichrome, Hematoksilen-Eosin and immunohistochemically stained sections, were examined histopathologically under light microscope and groups were compared within each other. Patient groups were compared in terms of postoperative changes in pelvis-AP diameter (APD), ureter diameter, parenchyema thickness (PT), split functions (SF).  

Results: There was no difference in inflamatuar cell count among the groups. Collagen increased in all groups.In neural fiber density was more increased in group II, but no statistically difference was found between groups. All group II patients either to ascertain significant improvement in terms of changes in APD, ureter diameter. Although renal PT and SF seem to be increased after the operation in group III especially, there was no statistically significant difference between groups. A poor positive-relation, without any statistical significance, was found between neural fiber cell count and APD, ureter diameter, PT whereas relation between number of neural fiber cell count and changes in SF was reverse.

Conclusion: Since its negative effect on clinical course was observed, early operation seems to cause renal parenchymal damage in the cases with PMGU.