SUNUM ÖZETİ

AMAÇ: Çocukluklarda karın travmalarında en çok böbrekler etkilenir ve mesane kemik pelvisin dışında yerleştiğinden travmaya açıktır. Bildirimizde böbrek ve mesane travmalı hastalarımız klinik özelliklerinin vurgulanması amaçlanmıştır.

GEREÇ VE YÖNTEMLER: Kliniğimizde 1995-2010 arasında izlenen 103 böbrek, 11 mesane travmalı 48 kız, 66 erkek hasta geriye dönük olarak incelenmiştir. Yaşları 1-14 arasında (ortalama 8,4) olan hastalara idrar bakısı, ultrasonografi, intravenöz ürografi; ileri açınsama olarak bilgisayarlı tomografi, böbrek sintigrafisi gerekirse nükleer manyetik görüntüleme yapılmıştır. Ameliyat edilmeyen hastalar böbrek sintigrafisi ile izlenmiştir.

BULGULAR: Travma nedeni hastaların 44’ünde (%38,6) yüksekten düşme,39’unda (%34,2) araç dışı trafik kazası, 24’ünde (%21,1) araç içi trafik kazası, 3’ünde (%2,6) darp ve 4’ünde (%3,5) delici alet yaralanmasıdır. Böbrek yaralanması olan hastaların 59’unda (%57,3) sağ, 44’ünde (%42,7) sol böbrek etkilenmiştir. Klinik belirtiler makroskopik hematüri (%71,4), karında duyarlılık (%49,5) ve mikroskopik hematüri (%22,3) dir. Hastaların 89’u ameliyatsız izlenirken, pedikül yaralanması olan 4 hastaya nefrektomi, 5 hastaya geç dönemde heminefrektomi; karaciğer ve dalak yaralanması da olan 4 hastaya primer onarım uygulanmıştır. Mesane kontüzyonu olan 8 hasta ameliyatsız izlenmiş; intraperitoneal mesane rüptürü olan 3 hastaya ise primer onarım ve mesane katetrizasyonu yapılmıştır. Kliniğimize geç gelen, pedikül yaralanması olan ve ameliyat sonrası dönemde kaybedilen hasta dışındaki hastalar sorunsuz izlemimizdedir.

SONUÇLAR: Genel vücut travması nedeniyle acil servise gelen tüm hastalarda üriner sistem travması düşünülerek mutlaka idrar bakısı yapılmalıdır. Pedikül yaralanması ve mesane perforasyonu olan hastalar acil cerrahi girişim gerekirse de diğer hastalarda izlem sonrası karar verilmelidir. Ameliyatta temel prensip böbreğin korunması olup, ameliyatsız izlemde en uygun yöntemin böbrek sintigrafisi olduğu görüşündeyiz.

AIM: Kidneys are the most commonly injured solid organs in childhood abdominal trauma and the bladder is more open to injury because of its localization out of the bony pelvis. The clinical specialties of kidney and bladder injuries are emphasized.

MATERIAL AND METHODS: Retrospective evaluation of 48 female and 66 male children with 103 renal and 11 bladder injuries treated between 1995-2010 is analyzed. The age of the patients was 1 to 14 years (mean 8,4 years). The initial work up for all patients was urinalysis, abdominal ultrasound and intravenous urography. Computed tomography, scintigraphy and magnetic resonance imaging were also performed if needed. Renal scintigraphy was used in conservative follow up.

FINDINGS: Blunt trauma was more common and the causes of blunt trauma were motor vehicle accident in 63 patients, falling in 44 patients and fight in 3 patients. Penetrating injury was the reason of trauma in 4 patients. Right kidney in 59 (57,3%) and left kidney in 44 (42,7%) patients were injured. Clinical signs were macroscopic hematuria (71,4%), abdominal tenderness (49,5%) and microscopic hematuria (22,3%). Conservative treatment was performed in 89 patients with renal injury and 8 patients with bladder contusion. Nephrectomy was performed in 4 patients with renal pedicle injury. Heminephrectomy was performed in 5 patients during long term follow-up. The intraperitoneal rupture of 3 bladder was repaired operatively by primary sutures and catheterization. One patient who was admitted in shock and operated emergently had renal pedicle injury and was lost in early postoperative period. All other patients are following up uneventfully.

RESULTS: All patients with generalized trauma must be evaluated with urinalysis in order to exclude urinary trauma. Patients with renal pedicle injury and intraperitoneal bladder rupture are candidates for emergent surgery since other injuries need to be followed up conservatively and reevaluated after a period. The main principle in surgery must be preserving the kidneys. The most suitable diagnostic modality for the long term follow up is renal scintigraphy.